-Bir kere günün en az 3 saatini muhakkak mutfakta geçirdim! Yemek yapmanın dışında, mutfaktaki fazlalık eşyalardan kurtuldum. Mikrofiber mutfak bezini yıkayıp yıkayıp tezgahı, ocağı sildim defalarca. Her yeri pırıl pırıl yaptıktan sonra da bezi güzelce yıkayıp katladım evyenin önüne. Öyle yapmazsam işim bitti sayılmazmış, bu hareket işin adabındanmış:) Anladım ki o kadar da pasaklı değilmişim aslında, zamanım olsa yaparmışım. Oysa normal zamanda sadece posta kutumu bu kadar özenle temizliyorum!
- Kişisel bakım seanslarımın pek detayına girmicem:) Ama ne güzelmiş insanın kendini kremlerle, kürlerlerle şımartması... Normalde en hızlı bakımım olan banyoda bebe yağını kullanabiliyorsam iyi hissederdim kendimi, oysa bu dört günde süt banyosundan çıkmışa döndüm:) Şu proje sunumlarını süslediğim, kritik maillere verdiğim özenin yarısını göstermemişim kendime yazık...
- Yeni yeni tarifler denedim, tatlı ağırlıklı. Pişirdim, yedim, yedirdim.. Muhtemelen bir iki kilo aldım. Olsun pazartesi itibariyle öğlen salata yemeye devam edicez zaten, birkaç dilim elmalı brownie ile bal kabaklı muhallebi adama ne yapar?:) Aylardır aynı tarifle yaptığım keklerden sonra ilaç gibi geldi bu tatlılar ev halkına:) iyi hissettim kendimi, anne gibi, eş gibi.. Hani böyle insiyatif kullanarak, sorumluluğunda olmayan bir işi yapmış gibi ve bu sebeple patrondan bir aferin almış gibi:)
Evet bunların hepsini ve daha fazlasını yaptım bu 4 günde, zorlukları bir yana çok da keyif aldım. Ama yine de bunun küçük tatlı bir kaçamak olarak kalmasını istedim, ruhum dışarıda... O plazada, o toplantı odasında, o laptopun başında. Sinirlenip söylensem de, öf pöf desem de ben oraya aitim.. İşte bu yüzden kurumsal anneyim, gönüllü kurumsal köleyim... Ben böyle iyiyim:)
Harika yazmışınız
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBence de kurumsal anne kal Esra cım..Örnek ablan:( ev sürekli sıkıcı..
Sil