Benden & Bizden Hikayeler

Ne yesek?

3 Nisan 2015 Cuma

Bir Akşam Yemeğinin Sahne Arkası!

Klasik bir cuma akşamını yaşadığımı sanıyordum.
Akşam 6'da eve adım atmış önce cevaplanmayı bekleyen bir takım mailleri cevaplamış ve sonrasında da mutfağa girerek akşam yemeği hazırlıklarına başlamıştım.
Durum sandığım kadar da iç açıcı değildi.. Hafta başında pişirdiğim yemekler neredeyse bitmiş, hafta içi annemden getirdiğim dolmaların çoğu eve temizliğe gelen hanım tarafından haklı olarak yenmişti.


Yorgundum, yemek pişirmek gözümde büyümeye başlamıştı. Acaba sipariş mi verseydim? Yok, vazgeçtim. Tabii ki hızlıca birşeyler hazırlayabilirdim, oğlum ev yemeği yemeliydi bu akşam. Hem belki ortaya güzel bir şeyler çıkarırsam bloguma da koyabilirdim. En hızlı ne olabilirdi?
Mantar Çorbası ve Fırın Poşetinde Sebzeli Tavuk !

Bundan sonrası için bir uyarı yapmak istiyorum. Sizi bu yazıda, özel açı ve filtre ile çekilmiş şaheser yemeklere ait fotoğraflar beklemiyor. Bazen olur ya hiçbirşey yolunda gitmez, sevgi katmadığınızda zorla yaptığınızda her türlü aksaklık olur? İşte öyle bir akşamın bilançosunu paylaşıyorum.

Yemek tarifleri paylaşan blog sahiplerinin fotoğraflamadıkları, sakladıkları  sahne arkası görüntüler..
Asla paylaşmadıkları hatalar... Hepsi burada :)

Yeşil Soğanlı Kremalı Mantar Çorbası

Tadı ve aroması nispeten az olan kremalı çorbalarda hep bir teşvik edici ilaveye ihtiyaç duyarım: baharat, ot vb. Kremalı mantar çorbasını pişirmeye başlarken de üzerinde bolca ince kıyılmış yeşil soğan ve dereotu hayal ettim.

Ve işte malzemeler:
300 g kıyılmış mantar
3 yemek kaşığı un
1/2 paket krema
1 kaşık tereyağı ve sıvıyağ
2 dal ince kıyılmış yeşil soğan ve bir tutam dereotu
Tuz

Yapılışı:
Kıyılmış mantarları sıvı yağda biraz kavurup üzerine 1 litre su ekleyip, kaynamaya bırakıyoruz.
Ayrı bir tavada 3 kaşık unu tereyağ ve sıvı yağ karışımında kavuruyoruz.
Kavrulmuş unun üzerine  soğuk su yerine kaynar su ilave edip bir de hızlıca karıştırmazsanız, topaklardan kurtulmak için benim gibi blendır kullanmak zorunda kalıyorsunuz!! :) 


Sonrasında bu karışımı kaynamakta olan mantarlarla birleştirip tuzunu ekliyoruz. Kapatmaya yakın kremayı ekliyoruz ve kıyılmış yeşil soğan ve dereotu ile servis yapıyoruz.
Topaklanan un karışımına rağmen ekstra müdahale ile hem tadı hem de görüntüsü iyi bir çorba ortaya çıkarabilmiştim.



Fırın torbasında tavuk tarifine gelince....,  tabii ki vermeyeceğim :)
Tek bir püf noktası var, fırın poşetini fırına koymadan önce birkaç yerinden küçük delikler açmak.. Açmadığında ne mi oluyor? Balon gibi patlayıp aşağıdaki gibi oluyor ve doğal olarak pişmesi içi daha uzun süre bekleniyor :((


1 saat sonra öyle ya da böyle yemeklerim hazırlanmış ve sofram kurulmuştu. Buradan sonrası işin en zevkli tarafı tabii. Yemekler yenecek, kayda değer olanların blog için fotoğrafları çekilecek.. Peki ya mutfak??  O ne olacak?  Onu kim temizleyecek?


Cuma akşamı, haftanın yorgunluğu ile dağılmış bir anne, aksaklıklarla dolu bir yemek pişirme serüveni ve viran bir mutfaktan daha kötü ne olabilir dersiniz?
Hazırladığım yemekleri yiyemeden, minik oğluşumun akşam yemeğini pas geçip, koltukta derin uykuya dalmış olması !!! 

Tatlı rüyalar bi'tanem... :(((

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder